tag:blogger.com,1999:blog-86717954381340991062024-03-13T14:28:08.077-07:00xXhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.comBlogger26125tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-32720657995737055082019-07-12T11:28:00.000-07:002019-07-12T11:28:18.300-07:00Hayal mahsulü mektupSıkılmadın mı balkonsuz evlerden, döner koltuklardan<br />
Metropol zebanilerinden, gelecek kaygısından<br />
Siyasetçilerden, enflasyondan, rakamlardan, yalanlardan..<br />
Off... hayır hayır böyle ölmemeliyiz<br />
Bak dışarıda, gökyüzünde lunapark şenliği var<br />
Elinden elma şekeri alınmış çocuk gibi durma öyle, kalk hadi<br />
Ruhumuzu emziren bulutların peşine düşelim<br />
Düşünme de “Nereye" yi, “Nasıl” ı<br />
Su bulur yolunu, yol bulur çaresini<br />
Önümüzde duran nice yalçın kayalar, nehirler, bataklıklar<br />
Ardımızda kaldığında onca yollar<br />
Bir arpa boyu değil miydi?<br />
Bak tabiat ananın eli köknarların tepesinden<br />
Sonsuz şefkatiyle karşılıyor bizi<br />
Ki kırlangıçların dansı başladı bile<br />
Ruhumuzu emziren bulutların peşine düşmeliyiz<br />
Ne mi yaparız oralarda<br />
Ağaçların arasından damlayan güneşle yıkanırız mesela<br />
Geceleri dolunay sancısına şiirlerle başkaldırıda bulunuruz<br />
Yeni bir bulut mu geldi, koyuluruz yola<br />
Aynı dar masada birbirimize mektuplar yazar<br />
Gideceğimiz yere postalarız<br />
Kalabalık caddelerde yağmurdan kaçışan<br />
İnsanların arasında ise gözlerimize tutunuruz<br />
Hatta belki bir akşam vakti<br />
Gözlerimizi bi açarız<br />
Bizi büyüten şehir, Burhaniye’ deyiz<br />
Gramofonda Müzeyyen ablamız<br />
Masamız denizin üzerinde<br />
Yorgun deniz uykusunda<br />
Martıların karnı tok<br />
Kadehlerin keyfi yerinde<br />
Güneşte elini ayağını çekmeye hazırlanıyor<br />
Hem bakarsın eski dostlar da oradadır<br />
Onlardan, özü sözüne denk düşenlerden<br />
Yurdumun anason kokan kadınlarından<br />
Şarap bulaşmış sakallardan<br />
Hikayeler toplar, o hikayelerle çiçekleri sularız<br />
Bir dakika bir dakika Müzeyyen abla<br />
“Şarkılar seni söyler" mi dedi az önce<br />
Ah işte son büyük bulut geliyor<br />
Bu kısmını kendime ayırdım<br />
Diyelim ki çehren yine dayanamayıp<br />
Edalı edalı uzanıyor ya avucuna<br />
İşte orada, serçe parmağınla dudağının arasındaki o yerde<br />
Sarhoşluğa direnen aklımın son kırıntısını da<br />
Portmantoya asar<br />
Huzurun sen kokan bahçesinde<br />
Boynumda “Aşıktır dokunmayınız” tabelasıyla<br />
Öylece seni izlerim<br />
Bak hayal mahsulü bir mektubu da bitirdik işte<br />
Ki daha nice hayaller var düşlerimizde<br />
Gölgemiz de misafirken hala toprağa<br />
Durma, kalk hadi<br />
Düşelim bulutların peşine<br />
<div>
<br /></div>
Xhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-84682527399798081572019-03-17T13:24:00.003-07:002019-03-17T13:25:03.624-07:00Hayat işte..İşte her şey böyle başladı<br />
Sev dediler, elma dediler, Nazım dediler<br />
Bu rakıdır dediler, buda su<br />
Bir tarafı hayaldir, bir tarafı hayat<br />
Ancak birbirine karışırsa çekilir<br />
Bu efsunkar sanat<br />
Sonra gölgesi fazla uzadı eli cebindeki adamın<br />
Kadının adına adadığı çiçeği gördüğünde<br />
Fazla kısaldı gölgesi ve bir daha uzamadı<br />
Onu son görüşümdü bu<br />
Bir isim mırıldanmıştı çiçeğe doğru<br />
Eğilip alnından öpmüştü çiçeği<br />
Ben gördüm oradaydı, sokak lambaları da şahittir<br />
Öbür elindeki kara poşetin çığlığına mıdır,<br />
Yoksa yakasındaki fotoğrafın düşüşüne midir? Bilinmez<br />
Deli dehşet sinirlenip oturdu sarı ışık altına<br />
Önce içti şişesinden rakıyı ama etmedi hiçbir kelimeye ihanet<br />
Cebinden 6 patları çıkartır gibi çıkarttı kalemini<br />
Sonraysa vurdu aklından geçen bütün kelimeleri<br />
Ama kim sığdırabilmiş ki bir aşkı bir sayfaya<br />
Doğrulup yerinden<br />
Çıkarttı cüzdanından son kağıt parasını<br />
Baktı uzunca ve yazdı üzerine koca harflerle<br />
“HÜKÜMSÜZDÜR"<br />
Bu onu son görüşümdü<br />
Kime sordumsa onu<br />
Kader dediler, keder dediler, öldü dediler<br />
Bu rakıdır dediler, buda su<br />
Her şey bir gün biter dediler<br />
Buda hayat<br />
Hayat..<br />
<div>
<br /></div>
Xhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-72413925696130646472018-12-10T11:11:00.000-08:002018-12-10T11:11:07.968-08:00Gün OluyorBilmiyorum<br />
Güneş ne zaman doğar <br />
Yürüyorum doğuya <br />
Ne kadar uzaklaşıyorsam <br />
O kadar yaklaşıyormuşum aslında <br />
Başlangıç noktasına <br />
Ama başını çeviremezmiş insan <br />
Mutlu olduğu yerden <br />
Bundandır doğuya gidişim <br />
Hep biraz daha <br />
Yürüyorum <br />
<br />
Gün oluyor <br />
Antikacıdan geçiyorum <br />
Yoldaşını kaybetmiş bir eşya <br />
Öylece duvarda asılı duruyor <br />
Onda pas bende yaş <br />
Di'li zamandan bir daha geçiyoruz <br />
<br />
Gün oluyor <br />
Cenazeden geçiyorum <br />
Bir çocuğun elinden tutuyorum <br />
Diğer elinden baba yadigarı tesbih <br />
Ne o anlıyor derdinden ne ben <br />
Bir cenazeden daha geçiyoruz <br />
<br />
Gün oluyor <br />
Bir sorudan geçiyorum<br />
Münzeviye denk geliyorum <br />
Soruyorum "ihtiyaç nedir?"<br />
Şöyle uzun uzun bakıyor <br />
Ve bir ihtiyaçtan daha geçiyoruz<br />
<br />
Ve gün oluyor <br />
Devran bir daha dönüyor <br />
Ansızın gözlerine denk geliyorum <br />
Güneş doğuyor sevgilim bak <br />
Gün oluyor <br />
Artık biliyorum<!--/data/user/0/com.samsung.android.app.notes/files/share/clipdata_181210_214114_167.sdoc-->Xhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-87530894248771322952018-11-28T07:27:00.000-08:002018-11-28T07:27:52.458-08:00SİSHer yerde hazırda bekleyen yokluğun mu<br />
Yoksa uzun bir harman kalış mı <br />
Ölgün bir grilik inliyor sokaklarda <br />
Lanet olsun göz gözü görmüyor<br />
Halbuki bak dünya bile değişti<br />
Lakin ne şarkıları tükendi kuşların<br />
Ne de hasreti şuramın <br />
Hal bu ya hala reçel yerim peynirin ardından <br />
Ve bir fincan kahve, bir iki sigaraya bakar dökülmesi hayallerimin <br />
Mesela ansızın bir sabah <br />
Harman kalmış dudaklarımın arasına alırım yokluğunu <br />
Ve sen, çakmağın sesiyle açarsın kapımı <br />
Hafif çıtırtılar eşlik eder parmak uçlarına <br />
Tek bir nefesle süzülürsün odaya <br />
Ve işte ordasın, sislerin ardında <br />
Bir ışık demeti geçse prizmadan <br />
Ancak bu kadar taçlanır renkler <br />
geçmişe aldırmadan<br />
Ve sonra derim <br />
Efsunu bozan yegane kelimeyi bularak <br />
"Sonra" <br />
Sonrası<br />
Dünya değişir, herşey gider, sigara biter <br />
Ve ben yine kamufle olurum <br />
Bu ölgün sokaklarda<!--/data/user/0/com.samsung.android.app.notes/files/share/clipdata_181128_182103_220.sdoc-->Xhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-80681304890814019182018-07-31T05:57:00.001-07:002018-07-31T05:57:22.786-07:00Dünyanın sızısıYa işte gülümseyen sabahım, kırlangıç telaşlım, gelinciği gamzesinde konaklatanım<br />
Bize öyle bir "Olmaz" dediler<br />
Gövdesinden yarıldı ağaçlar<br />
Halbuki bilmezler<br />
Nasıl da kalbi sızlar dünyanın<br />
Rüzgar başağa, yağmur yaprağa,<br />
Güvercin zeytin dalına, anne çocuğuna,<br />
Şiir yazılana, gözlerin gözlerime değince<br />
Ah, dokunuşundan lunapark şenliği geçen kadınım<br />
Bir kırıntılık ümide kırardım kalemimi<br />
Bırakırdım mutsuz adam işlerini<br />
Akşamları huzurun rıhtımında koşar<br />
Evladımızın gülümseyişiyle mest olurduk<br />
Sabahları aynı ekmeği reçele banar<br />
Mürekkep değmemiş şiirler fısıldardık<br />
Dert değildi dünyanın yükü<br />
Hem dert dediğin nedir ki?<br />
Bir avuçluk canı vardır dizinde<br />
Ya işte güz yüzlüm<br />
Bize öyle bir "Olmaz" dediler<br />
Gövdesinden yarıldı ağaçlar<br />
Ama aşk olsun onlara<br />
Aşk olsunda anlasınlar<br />
Nasıl da kalbi sızlar dünyanınXhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-35641128775455391442018-05-08T19:41:00.000-07:002018-05-08T19:41:59.781-07:00Ve GünaydınSabah güneşi vuruyor olmalı <div>
Evin bilmediğim köşelerine </div>
<div>
Bu saatlerde vururmuş öyle demişti </div>
<div>
Sesiyle baharı uyandıran kadın </div>
<div>
Ve kelimeler sayfaya dokununca </div>
<div>
Renk bulurmuş sessizliğin ardından </div>
<div>
Yalan söylemezdi, söyleyemezdi </div>
<div>
Çünkü sabah güneşimdi o </div>
<div>
Evin bilmediğim köşelerine vuran </div>
Xhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-28717623011574289722018-04-13T10:15:00.002-07:002018-04-13T10:15:27.706-07:00YargıDeniz kenarında veya bir salkım söğüt ağacının altında <br />
Yolu şiire düşmüş birine rastlarsanız eğer <br />
Kalbinizin odalarında yankılanan bir kelimeyi hediye edin ona <br />
Yada aklınıza düşersem belki o anda <br />
"Adalet" Deyin benim adıma da <br />
Ki seslenebileyim bende <br />
Diyeyim ki <br />
Ey adaletinden öptüğüm kadın <br />
Kurtar bu prangalardan beni <br />
İlmek atma aşka davet eden kelimelerine <br />
Ki kaldırabileyim kepenklerini kalbimin <br />
Yada diyeyim ki <br />
Ey adaletinden öptüğüm kadın <br />
Bir devrimciyi öldürür gibi öldür ve öyle hatırla <br />
İşaret parmağın kulağının arkasındaki benle her buluştuğunda <br />
Yada saçların kipriğine her değişinde <br />
Hatta her "hayır" deyişinde <br />
Beni adaletinden öperken hatırla <br />
Eğer yolunuz şiire düşmüş birine rastlarsa <br />
Deniz kenarında veya bir salkım söğüt ağacının altında <br />
Bir kelime hediye edin <br />
Adalet adına<br />
<!--/data/user/0/com.samsung.android.app.notes/files/share/clipdata_180413_192825_658.sdoc-->Xhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-51883441772605931392018-03-16T17:47:00.001-07:002018-03-16T17:47:55.183-07:00Aşk-YolDemircinin bir kılıcı dövmesini andıran sesi<br />
İlk bakışla çakılı kaldı akrep ile yelkovan arasında<br />
Ne bardaktaki su damlası ulaşabildi anasona<br />
Ne de sigaradaki ateş yerini bırakabildi gri tonuna<br />
"Aşk" diyordu buna<br />
Son nefesini vermeye hazırlanan adam<br />
Ve kadının masadan kalkmasını fırsat bilen rüzgar<br />
Mürekkep sıçratıyordu parmaklarına<br />
Ki "Yol" diyecekti bunada<br />
/<br />
Demircinin bir kılıcı dövmesini andıran sesi<br />
Son bakışla girdaba daldı akrep ile yelkovan arasından<br />
Artık karşısında zamanlı zamansız büyüyen bomboş sandalye<br />
Biri hiç eksilmeyen diğeri sürekli tazelenen iki kadeh<br />
Artçı depremlerle gelen şarkıların sancıları<br />
Ve gittikçe uzaklaşan topuk sesleri<br />
O anda derinden bir lanet okusa da<br />
Kokusunu alıp götüren rüzgara<br />
Nafilelerle çoktan "Yol"a çıktı<br />
Bu aşk-ı beka<br />
Bundan sonra rüzgar nereye<br />
Su da ateş de orayaXhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-7980082202328860162017-12-24T06:33:00.000-08:002017-12-24T07:10:30.627-08:00Gamlı rahmet Sokaklar dinlenirken gecenin bağrında<br />
Bir gamlı baykuş haykırır<br />
Bendeki seni hıçkırarak uyandırıyorsa<br />
Şefkatiyle saran sokaktaki lambalar<br />
Sarı bir ona bir de sana yakıştığındandır<br />
<br />
Kalmasaydım çırılçıplak bu dilek ağacının altında<br />
Son bir umut bağlardım<br />
O yıldızın bir daha kaymasına<br />
Kirpiklerini yeniden yanlış saysam<br />
Hiç üşenmezdim bir daha yanılışımdan<br />
<br />
Hırkamın derdi başından aşkın olmasa<br />
Bu kadar geç kalır mıydım<br />
Bütün saadetine ortak olmaya<br />
Bir kez göz kapaklarına yük olursam<br />
Kıyametim işte o olurdu yanışımdan<br />
<br />
Taş kesilmiş kalbin en hassas yerinde menba<br />
Rahmet fışkırırken balıklar yetiştirir<br />
Sevdaya bürünmüş derya<br />
Böylesine direnişe çoktan özgür bırakırdım<br />
Mührü gözlerinde saklı olmasaXhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-56831180684297961972017-12-13T22:01:00.002-08:002017-12-13T22:01:56.393-08:00MeğerAynı su damlasıyla ıslanan ruhlar<br />
Bilmezler tuzu deniz çekildiğinde damaklarında kalacaklar<br />
Mutluluğun değerine rastlasalar eğer<br />
Özründen büyük kabahat etmiyecekler<br />
<br />
Bir yıldıza bakan iki çift gözler<br />
Bilmezler başlangıçlar yolda olmayı gerektirecekler<br />
Böyle bakan gözlere kavuşmuşsa eğer<br />
Hayalindeki mükemmelliyeti toprağa gark edecekler<br />
<br />
İntikam almak isteyen eski sevgililer<br />
Bilmezler hançeri sapladıklarında ilk kanayan olacaklar<br />
Gerçekten sevselerdi eğer<br />
Önce yaşadıklarına minnet duyacaklar<br />
<br />
Yalnız sevişmek için buluşan bedenler<br />
Bilmezler gökkuşağı güneşi ve yağmuru bekler<br />
Aşkı arasalardı eğer<br />
En kıymetli gökkuşağının çölde olduğunu keşfedecekler<br />
<br />
Fiili ölümün öldürmeyeceğini göremeyenler<br />
Bilmezler nedir değerler<br />
Bir kere anlasalardı eğer<br />
Bir daha ölmeyecektilerXhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-12374428513783369392017-10-21T22:10:00.000-07:002017-10-25T23:29:44.127-07:00Dehliz<div>
<span style="font-size: x-small;">Kendince kadim bir söz taşır mezar taşında</span></div>
<div>
<span style="font-size: x-small;">Medeniyet ışıklarından ırak bu asi yamaçların ardında </span></div>
<div>
<span style="font-size: x-small;">Yalvaç misali dolanırken der ne yüce öğretmen inziva </span></div>
<div>
<span style="font-size: x-small;">Gel, gör, duy, hisset ve anla </span></div>
<div>
<span style="font-size: x-small;">Firuzeden prusyaya çalan denizin kıvrılışını </span></div>
<div>
<span style="font-size: x-small;">Cahile karanlığın ışıktan evvel yayılışını </span></div>
<div>
<span style="font-size: x-small;">Ufkun ardındaki yaşamlar için de dönen dünyayı </span></div>
<div>
<span style="font-size: x-small;">Fark et bu hayatı </span></div>
<div>
<span style="font-size: x-small;">Yegane koşuşumuz ölüm için doğmuşsak </span></div>
<div>
<span style="font-size: x-small;">Yegane telakkimiz doğmak için öl </span></div>
<div>
<span style="font-size: x-small;">Fark edemediysen naraları</span></div>
<div>
<span style="font-size: x-small;">Gel, gör, duy, hisset ve anla </span></div>
<div>
<span style="font-size: x-small;">Bir söz var mezar taşında </span></div>
<div>
<span style="font-size: x-small;">Salyangoz gibi yüklenmiş sırtına </span></div>
<div>
<span style="font-size: x-small;">Ne ölmek için doğabilir </span></div>
<div>
<span style="font-size: x-small;">Nede doğmak için ölebilir </span></div>
<div>
<span style="font-size: x-small;">Artık yeniden</span></div>
Xhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-5510805731599200602017-09-24T17:23:00.000-07:002017-09-24T17:23:10.598-07:00Püskül Yarısı yırtık mektubu koydu dizine<br />
Baktı hayli uzunca, okudu usulca<br />
‘Ve bir kadın geçti sayfalardan<br />
Sessiz, sedasız’<br />
Sessizlik asırlardır böyle derine çapa atmamıştı<br />
Çekemiyordu, çekilmiyordu<br />
Çaresiz iniyordu anılar merdiveninden<br />
Adımlarından önce yanan sigaralarla yanıyor<br />
Sonrada ziyadesiyle rakıyla söndürmeye çalışıyordu<br />
Sıklaşmamalıydı adımları, tedavisini ertelememeliydi<br />
Lakin mısır püskülü saçlarına takıldığını fark ettiğinde<br />
Kara bir zar gibi yuvarlanmaya başlamıştı bile <br />
Aynı yere vurmasa da hep aynı yerinden vuruluyordu aslında<br />
Bütün hücreleri ram ederken zamana<br />
Bir ölümden önce gelen ayrılıklara<br />
Birde tarih öncesinden kalan bu suskunluğa<br />
Yakındı<br />
Adını sayıklarken bulduğunda kendini<br />
Aynaya çizdiği haritaya bakakaldı<br />
Neyi yoksa döküldü ağızından o anda<br />
Bir adımda, bir adınla<br />
‘Ve bir kadın geçti sayfalardan<br />
Sessiz, sedasız’<br />
<div>
<br /></div>
Xhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-3434312916326874432017-07-21T00:27:00.001-07:002017-07-21T00:27:07.813-07:00Ağladı çocukSokak lambasının altında ağlar <br />Şefkat mağduru bir çocuk<br />Zamanın çobanı öldüğünü fark ettiğinde<br />Düşündü çocuk<br /> Nerede bu ormanların zümrüt kalbi<br /> Sömürdünüz renkleri fabrikalarla<br /> Menfaatlerinizle ördünüz duvarları<br /> Güneşin ve çocukların üzerine<br />Gördü çocuk<br /> Elmas keser gibi kestiniz insanları<br /> Döner koltuklarınızdan parayla<br /> Uranyum gibi gömülmüş vicdanlarınız<br /> Tırmanmazlar hakikat dağına<br />Utandı çocuk<br /> İncir yaprağı yetmedi mi iradenize<br /> Cahilliğinizi örtmüşsünüz dinle<br /> Tuba ve zakkum yetmedi insanlığınıza<br /> Cenin bile taşla ezerdi kendini<br />Sokak lambasının altında ağlar <br />Şefkat mağduru bir çocuk<br />Zamanın çobanı öldüğünü fark ettiğinde<br />Düşündü çocuk<br /> Direnişi kimedir bu kimsesiz labirentin<br />Gördü çocuk<br /> Yıkılsa duvarları sonsuzluk baki kalacak<br />Utandı çocuk<br /> Nöronlar yetmedi fark etmenize, hissetmenize<br />Ve sonunda ağladı çocuk<br />Xhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-71864909555572414802017-06-10T20:23:00.003-07:002017-06-10T20:23:52.479-07:00bir kadın tanıdımBir kadın tanıdım<br />
Yosun tutmayan bu şehrin pinhan kalmış yerlerinde<br />
Nakkaş gibi işlemiş sokaklara yağmurdan ıslanan saçlarının kokusu<br />
Tasavvur ederim inceliğin inceldiği yerden kopuşunu<br />
eskimeyen bir efkarla<br />
Bir kadın tanıdım<br />
Elbisesinden hercai çiçekleri dökülen<br />
Avuçlarından fesleğen kokusu yayılan<br />
Avangard kuşanmış gerdanında yusufçuk konaklatan<br />
Bir kadın tanıdım<br />
Efsunkar gözleriyle çakırkeyf ederdi hücrelerimi<br />
mavi bir kasırga kopartırdı, hissederdim<br />
Hayalleriyle tüm dünyayı koyardı kadehime<br />
bir miyop gibide değildi, hissederdim<br />
Konyağa bandırılmış sesi ısıtırdı zemheri günlerimi<br />
tayfları ateşi ısırırdı, hissederdim<br />
Yeşil elma tadındaydı dudakları, annem gibi hamarattı elleri, Sezen'in şarkıları gibiydi hisleri<br />
Hissederdim<br />
Yokluğundan beridir hissetmeyi unuttum<br />
Çünkü kelimelerin gurbetine düştüm<br />
Çünkü bir lahzaya esrik ruhum<br />
Çünkü anılar nehrinde boğuluyorum<br />
Çünkü bir kadın tanıdım<br />
Yaşam gibi, tabiat gibi, rakı gibi<br />
uçurum tadında bir şiir gibi<br />
Yalnız bir kadın tanıdım.Xhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-16508916471733986762017-02-17T20:22:00.002-08:002017-02-17T20:22:17.328-08:00ruhu hala aynı duraktaRuhu hala aynı durakta<br />
Bedeni anılarla örülmüş uçurumun tepesinde<br />
Algısı kokusu unutulmuş fesleğen bahçesinde<br />
Kulakları bir şarkının birkaç dizesinde<br />
<br />
Ruhu hala aynı durakta<br />
Ayaklarından umutsuzlukla bağlanmış<br />
ve diz çökmüş deve misali<br />
Teşebbüsün bile zaman gibi kırılgan<br />
Uzağın hiç de uzak<br />
Yakının hiç de yakın olmadığı anda<br />
Ölgün kızıllığın ufkunda<br />
Yine aynı sitem, mağmum ve gurursuzlukla<br />
Adını sayıklıyor<br />
Matemle yoğrulmuş gözleri<br />
<br />
Ruhu hala aynı durakta<br />
Tanrının olmadığını öğrenen mütedeyyinin<br />
kalmışmıdır ki gidecek bir yeriXhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-32973925929674796322017-01-10T18:10:00.004-08:002017-01-10T18:10:46.287-08:00Lahzada ki Opera Çiçek giyinir kokusu<br />
Ensesinden bahar fışkırır<br />
Bir kere çektimi bir daha çekesim gelir<br />
ve bir daha<br />
Hayta bir çocuk gibi<br />
Ölüm ölür o anda yanarken ağlayarak<br />
<br />
Yıldız tozları serpiştirir dokunuşunda<br />
Parmaklarında sonsuz şefkat besler<br />
Bir kere hissettim mi bir daha hissedesim gelir<br />
ve bir daha<br />
Meth bağımlısı biri gibi<br />
Beyhudeleşir beyhudeler o anda boğulurken arzuyla<br />
<br />
Turuncu uçuşur sesinde<br />
Aryasından lunapark hıçkırır<br />
Bir kere duydum mu bir daha duyasım gelir<br />
ve bir daha<br />
Sanki bir lirik sopranodan Nessun Dorma<br />
Yıkanır kelimeler damıtılırken inleyerek<br />
<br />
Erguvan kuşanır gözlerinde<br />
Maviliklerinden şarapnel savrulur<br />
Bir kere baktım mı bir daha bakasım gelir<br />
ve bir daha bir daha bir daha<br />
Ah ne yapsam doymuyor, söz dinlemiyor çöllerim<br />
Adeta çelikten bir kısrak<br />
Kıvrılır kırılganlık o anda dönerken şevklenerekXhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-55919367770821144102016-12-19T11:22:00.003-08:002016-12-19T11:22:51.849-08:00KonçertomAhh benim konçertom<br />
Adagio'mum, Bolero'mum, Allegro'mum, Moonlight Sonata'mım, dört mevsimim<br />
Fırçadan tuvale sürmeye kıyamadığım rengim, tükenmesini istemediğim tek kalemim<br />
Deniz fenerim, şilam, haykırışım, köpüklü biram, son sigaram, şiir bahçem<br />
<br />
Aylardır çıkmıyor yalnızlığım dışarı<br />
Ben de, yokluğuma anlatır oldum varlığını<br />
Ne bir ses<br />
Ne de bir nefes alabiliyor bedenim<br />
Ahh benim konçertom<br />
Denizle kara arasında sıkışıp kaldım<br />
Ne batabiliyorum ne de çıkabiliyor<br />
Ne üzülüyorum ne de sevinebiliyor<br />
Sadece bir tebessüm<br />
Anılar bırakır oldu suretimde<br />
Ahh benim konçertom<br />
Zamanı siktir edercesine haykırışların<br />
Kokusuna müptela olunası saçların<br />
Gecelerin çıplak ve derin sıkıntısını aydınlatan gözlerin<br />
Bir filozofu dize getirebilecek düşüncelerin<br />
Ahh benim konçertom<br />
Yeniden klasik müziğe döndürdüğün gibi<br />
Döndürsen ya hayata şu solmuş ruhumuXhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-36094767897733620622016-12-19T11:22:00.001-08:002016-12-19T11:22:18.338-08:00Bakire ŞarkılarBulutlardan resim yaparken sen<br />
Sonsuzluğu içerek öylece durup baksam<br />
Utangaç bahar saklanan gözlerine<br />
<br />
Uçururken avare gökyüzünde çiy taneleri yüklü uçurtmanı sen<br />
Bakire şarkılardan taç yapıp taksam<br />
Gece sessizliği yüklü saçlarına<br />
<br />
Gökkuşağıyla mehtaba giden o yolda oturmuşken yanıma sen<br />
Deniz kabuklarında saklayıp versem<br />
Yağmurdan sonraki toprak kokusunu<br />
<br />
Birkaç saatimiz kalmış deli divane değirmen dönerken<br />
Zarif ciddiyetliliğinin altındaki çocuksu sevinçlerinle<br />
Bir meltem estirip eritsen ruhumdaki kristalleriXhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-90801828080228284942016-12-19T11:20:00.000-08:002016-12-19T11:20:26.076-08:00gelBahar şırıltıları esip giderken saçlarından<br />
Saflığın ve telaşlı yanınla gel<br />
Nisan çığlıkları atan ırmaktan<br />
<br />
Susar kuşlar kıskanırlar sen konuşurken<br />
Unutabileceğimi anımsatmadan gel<br />
Sesindeki sabahla ela kayığında<br />
<br />
Güzellik bakanın gözündeyken baktıkça güzelleşen sen<br />
Sürmene hasret kalmadan gel<br />
Mavi düşlerdeki gönlümün rıhtımındanXhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-29837950160269789732016-12-19T11:19:00.002-08:002016-12-19T11:19:26.955-08:00Gözlerini saklama bendenGözlerini saklama benden<br />
Mayınları döşemişsin bir kere<br />
Bırak intihar edercesine geçeyim<br />
Parçaları yayılsın bütün hücrelerime<br />
Gözlerini saklama benden<br />
Kaçıncı kadehte görünecek gözlerin<br />
Kaçıncı kadehte görünecek gülüşlerin<br />
Yaa buda değilse<br />
Kaçıncı kadehte görünecek sakladıkların<br />
Saklamasana gözlerini benden<br />
Esrik kalmış zaten gönlüm<br />
Bu zifiri karanlıkta şefkat görsün çocukluğum<br />
Saklamasana gözlerini benden<br />
Zaman kemirirken geleceğimi<br />
Bırakta sökülmesin gök kubbemdeki Demirkazık<br />
Her sakladığında<br />
Çığlıklarım yükselir anlatır bendeki seni<br />
Bir kağıdım bir kalemim bir de gözlerim<br />
Her saklayışında<br />
inadına sarhoş olasım, inadına boğulasım, inadına yanasım,<br />
İnadına çehreni tutup bakasım<br />
Ulan inadına yazasım gelir<br />
offf bahar gözlüm<br />
Gökkuşağım, hayallerim, uykularım, mavim, yeşilim, şiirlerim gibi<br />
Ellerin gibi, gülüşün gibi, sözlerin gibi, düşüncelerin gibi<br />
Ve sakladığın diğer her şey gibi<br />
Gözlerini de saklama bendenXhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-91945573958994702982016-12-19T11:18:00.002-08:002016-12-19T11:18:48.959-08:00Karadenizi anımsatan kadınımKaradenizi anımsatan kadınım<br />
Bir selvi ağacından düşlerimi alır avuçlarına bırakırım<br />
Sıkma sakın saklamada bırak yayılsın zaman<br />
Fırından yeni cıkan ekmeğin kokusu gibi avuçlarından hayatımıza<br />
<br />
Karadenizi anımsatan kadınım<br />
Tan vaktinin sislerini kurtaralım tasalarımızdan<br />
Sıkma sakın saklamada bırak süzülsün güneş<br />
Avare gökyüzündeki göçmen kuşlar gibi gözlerinden gözlerime<br />
<br />
<br />
Karadenizi anımsatan kadınım<br />
Coşkulu şelaleleri kıskandıran sesine bırakırım çocukluğumu<br />
Sıkma sakın saklamada bırak şımarsın renkler<br />
Asi kısrağın şaha kalkıp dağlar dereler aşması gibi sesinden ruhumaXhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-57382546355365311582016-12-19T10:34:00.005-08:002017-01-21T17:29:37.305-08:00KarahindibaYarım kalan birayı mehtaba yolluk olsun diye<br />
denize döker öyle yatarım<br />
Yarım kalan rüyaları da yatakta bırakır<br />
güneş denizi uyandırmadan aynı yere giderim<br />
Giderim ki bana her şey o günü hatırlatsın<br />
Kuş sesleri gamzelerini<br />
Kum taneleri çillerini<br />
Martılar haykırışlarını<br />
Gözlerin, gözlerin zaten çakılı<br />
İpinden kurtulmuş çapa gibi<br />
Sonra zihnimdeki taşları denize atarım<br />
Giden her taşta deniz yükselir<br />
Suretin canlanır, denizden çıkar , yanıma oturur<br />
Yanağını okşarım<br />
Kuş tüyünün denizi okşaması gibi<br />
İnsan sesleriyle kaybolursun<br />
Fani olurum<br />
Geriye saçlarının kokusu<br />
Elimde yanağının sıcaklığı<br />
Kelimeler susuz, deniz dalgın, şehrin ışıkları mahcup<br />
Sonra bende kaybolurum<br />
Karayeline kapılmış karahindiba gibi<br />
Parça parça<br />
<div>
<br /></div>
Xhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-11308344944967871182016-12-19T10:34:00.003-08:002016-12-19T10:34:18.380-08:00Mahcup GönlümüzGörmesin yelkovan akrebi biz birbirimizi görmeden<br />
Ulaşmasın martı çığlıkları denize sesin sesime ulaşmadan<br />
Çekmesin ateş içine oksijeni ben kokunu içime çekmeden<br />
Mahcup gönlümüz mavi sonsuzluğa ulaşmadan<br />
<br />
Değmesin yağmur toprağa avuçların avuçlarıma değmeden<br />
Sarhoş olmasın şarkılar ben zifiri saçlarında sarhoş olmadan<br />
Haykırmasın rüzgar dağlara tepelere biz sevgimizi haykırmadan<br />
Mahcup gönlümüz mavi sonsuzluğa ulaşmadanXhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-25997607014430756832016-12-19T10:33:00.002-08:002016-12-19T10:33:34.665-08:00Madem kiTesadüfler mi bize koşar yoksa biz mi koşarız tesadüflere<br />
Hayat mı çok boktan yoksa biz mi öyle kılıyoruz<br />
Okyanuslar mavi mi yoksa biz mi öyle görüyoruz<br />
Can Yücel yazdığı için mi kalıcı oldu yoksa kalıcı olsun diye biz mi yazdırdık<br />
Bir gülüş ancak bu kadar mı güzel olur yoksa biz mi öyle kabulleniyoruz<br />
.<br />
.<br />
.<br />
Madem ki her şey elimizde neden böyle yaşıyoruz<br />
Madem ki hiçbir şey elimizde değil neden yaşıyoruzXhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-8671795438134099106.post-15286651306881206682016-12-19T10:32:00.002-08:002016-12-19T10:32:33.394-08:00Çakralardaki SessizlikSessizlik<br />
Bir tarafı kumsal bir tarafı deniz<br />
Bir tarafı nefret bir tarafı aşk<br />
Bir tarafı ölüm bir tarafı hayat<br />
Sessizlik<br />
Yokken gelmesini istediğin<br />
Gelincede gitmesini beklediğin<br />
Geçmişini duruşunu ve geleceğini<br />
Görebileceğin bir araç<br />
Sessizlik<br />
Adeta kafese tıkılmış aslan<br />
Yürürsün ama hep aynı yerde<br />
Kükrersin ama duyulmaz<br />
Dünyanın en güçlü hayvanısın<br />
Ama bir fare kadar değil<br />
Dünyanın en zayıf hayvanısın<br />
Ama bir fil kadar değil<br />
O anda o kafesin içinde<br />
Sessizlik<br />
Bir tulum gibi bir kemençe gibi bir ... gibi<br />
Bir siren sesi gibi<br />
O sessizliğin sesi bütün çakralarında yankılandığı<br />
andaki o boşluğa öyle bir bağlanırsınki ne aşık olursun nede nefret edersinXhttp://www.blogger.com/profile/06361533987221340607noreply@blogger.com0