21 Ekim 2017 Cumartesi

Dehliz

Kendince kadim bir söz taşır mezar taşında
Medeniyet ışıklarından ırak bu asi yamaçların ardında 
Yalvaç misali dolanırken der ne yüce öğretmen inziva 
Gel, gör, duy, hisset ve anla 
Firuzeden prusyaya çalan denizin kıvrılışını 
Cahile karanlığın ışıktan evvel yayılışını 
Ufkun ardındaki yaşamlar için de dönen dünyayı 
Fark et bu hayatı 
Yegane koşuşumuz ölüm için doğmuşsak  
Yegane telakkimiz doğmak için öl 
Fark edemediysen naraları
Gel, gör, duy, hisset ve anla 
Bir söz var mezar taşında 
Salyangoz gibi yüklenmiş sırtına 
Ne ölmek için doğabilir 
Nede doğmak için ölebilir 
Artık yeniden

Hayal mahsulü mektup

Sıkılmadın mı balkonsuz evlerden, döner koltuklardan Metropol zebanilerinden, gelecek kaygısından Siyasetçilerden, enflasyondan, rakamlard...