Demircinin bir kılıcı dövmesini andıran sesi
İlk bakışla çakılı kaldı akrep ile yelkovan arasında
Ne bardaktaki su damlası ulaşabildi anasona
Ne de sigaradaki ateş yerini bırakabildi gri tonuna
"Aşk" diyordu buna
Son nefesini vermeye hazırlanan adam
Ve kadının masadan kalkmasını fırsat bilen rüzgar
Mürekkep sıçratıyordu parmaklarına
Ki "Yol" diyecekti bunada
/
Demircinin bir kılıcı dövmesini andıran sesi
Son bakışla girdaba daldı akrep ile yelkovan arasından
Artık karşısında zamanlı zamansız büyüyen bomboş sandalye
Biri hiç eksilmeyen diğeri sürekli tazelenen iki kadeh
Artçı depremlerle gelen şarkıların sancıları
Ve gittikçe uzaklaşan topuk sesleri
O anda derinden bir lanet okusa da
Kokusunu alıp götüren rüzgara
Nafilelerle çoktan "Yol"a çıktı
Bu aşk-ı beka
Bundan sonra rüzgar nereye
Su da ateş de oraya
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Hayal mahsulü mektup
Sıkılmadın mı balkonsuz evlerden, döner koltuklardan Metropol zebanilerinden, gelecek kaygısından Siyasetçilerden, enflasyondan, rakamlard...
-
Sokak lambasının altında ağlar Şefkat mağduru bir çocuk Zamanın çobanı öldüğünü fark ettiğinde Düşündü çocuk Nerede bu ormanların zümrü...
-
Görmesin yelkovan akrebi biz birbirimizi görmeden Ulaşmasın martı çığlıkları denize sesin sesime ulaşmadan Çekmesin ateş içine oksijeni be...
-
Sessizlik Bir tarafı kumsal bir tarafı deniz Bir tarafı nefret bir tarafı aşk Bir tarafı ölüm bir tarafı hayat Sessizlik Yokken gelmesi...